13 Eylül 2020 Pazar


MEYHANE

Meyhane, Emile Zola’nın okuduğum ilk kitabı. @karaktermeselesi için okumaya başladığım bu kitaptan, çok ümitli değildim aslında. Nedense sıkılacağımı düşünüyordum ama öyle olmadı.Üç gün içinde bitirebileceğim kadar akıcıydı. 

Kitap, pencerede kocasını bekleyen, gözü yaşlı Jervez ile başlıyor. Baba dayağından 14 yaşında Latier’e sığınan bir kız Jervez. Bu birliktelikten iki çocuğu da var üstelik.  Kocasını beklerken, Paris’te tek başına ne yapacağını düşünen haline üzülüyorsunuz. Kısaca roman, ilk sahneden içine alıyor sizi.

Kitabın genelinde, Jervez’in çocuklarıyla verdiği hayat mücadelesini okuyoruz. Yaşamını kurmak için verdiği çaba takdir edilesi.  Sonra düşünceleri yüzünden nasıl mahvolduğuna da birebir şahit oluyoruz.

Aslında okuyanların birçoğu ” içki” yüzünden kaybolan hayatlar diye yorumlamışlar. Bence karakterin sefilleşmesinin sebebi içki değil;  düşünceleri. Tabi ki içki de yoksullaşmasına neden oluyor ama fikirleri, bir daha toparlanmasına bile fırsat vermiyor. Okuyunca belki bana hak verirsiniz. İlk başlarda takdir ettiğimiz kadın, sayfalar ilerledikçe bizi sinirlendirmeye başlıyor. “Nasıl böyle düşünebilirler” diye hayretle takip ediyoruz.

Bir de öyle sahneleri var ki betimleri ve diyaloglarıyla gözünüzde canlanıyor. Mesela çamaşırhanede iki kadının kavga ettiği sahne, hala zihnimde dolaşıyor.

Henüz Emile Zola’yla tanışmadıysanız ve 1800’lü yılların Paris’ini bir nebze keşfetmek isterseniz bu kitabı da okuma listenize ekleyiniz efendim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...