19 Temmuz 2020 Pazar

KADINLAR ORMANI

 “Evlilik yüzüğümü parmağımdan çıkarmazsam kuşlar cıvıldamayı keseceklermiş" dedi. Rüyasında karanlıkta ayakta duruyormuş, bir portakal ağacının dallarında da papağanlar, kanaryalar ve kırlangıçlar varmış. Hepsinin gagaları açıkmış ama sesleri çıkmıyormuş çünkü hepsi boyunlarını geriye atmış,  gökyüzüne bakıyorlarmış.

Demirci annemin elindeki yüzüğü keskin bir eğe ile kesti. Sadece  bir saniye sürdü.

Demirci annemin Meksika'nın ötücü kuşlarını kurtardığından habersizdi.

Meksika kırsalında bir ormanlık bir dağ düşünün, doğan her çocuğun erkek olduğu söyleniyor. Gerçek ise daha üzücü. Kız çocukları da doğuyor fakat uyuşturucu kartellerinin kaçırmasından korktukları için anneler, kızları olduğunu dillendiremiyorlar. Gerçekten çok ilgi çekiciydi. Kaçırılmasınlar diye erkek gibi giydirilen, dişleri siyaha boyanıp, çirkinleştirilen ve çukurlarda saklanan kızlar ve onları korumaya çalışan anneler ve anneannelerin öyküsü… Bir dağın başından iş aramak için giden ve hiç geri dönmeyen erkekler ve arkalarında kalan kadınlar ve kızları… İşte kadınlar ormanı.

Bu kitabı sevgili Tuğba Coşkuner’ in tavsiyesi  ile tanıdım. Kitap beni çok etkiledi. Yazarın cümleleri ve akıcı anlatımı sayesinde de Kadınlar Ormanı’nı kısa sürede bitirdim.

Akreplere, yılanlara, tarım ilaçlarına ve uyuşturucu kartellerine karşı savaşan kadınların hikayesini okumanız tavsiye olunur efendim.❤






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...