24 Haziran 2016 Cuma

Kuş Misali ..

Fark ettiniz mi bilmiyorum. İnşallah fark etmişsinizdir. "Bilirsin nerelerde kaç gündür sesi soluğu da çıkmadı" demişseniz nasıl da mutlu olurum :D Ramazan öncesinde elekçi gibi gezdiğim için yazı yazmaya fırsatım olmadı. Oradan oraya gezerken, aklımda "şurayı da blogumda anlatmalıyım, şunu da yazayım bak"  düşünceleri vardı.Fakat ancak zaman bulabildim.

Gelelim asıl yazacaklarımaa.. Yıllardır gitmek istediğim şehre gitmek sonunda nasip oldu.Sırt çantamla kaplumbağa gibi gezdim tüm ili. Bir gün içinde 17 km yürüyerek hemde. Kendi canıma okudum. Pişman mıyım? Aslaa. Antep harika bir şehirdi. Adım adım gezmek hele  daha harikaydı.

Otobüsten indiğim an sevdim bu şehri. Oradan oraya atlaya zıplaya gidiyordum resmen. Otogarda gözüme çarpan ilk şey tabi ki bunlar olduu...Antep fıstığının, ata toprağına geldiğim ilk adımda belliydi.Bu harika karşılama töreninden sonra yolumuz Zeugma'ya düştü...


Gezime ilk önce "Zeugma Müzesi" ile başladım. Bu müzede, Anadolu'nun dört bir yanından toplanmış mozaikler sergileniyor. İlk defa mozaik müzesine gittim ve harikaydı. M.S. 3 ve 4. yüzyılda oluşturulmuş mozaikleri görmek dahası dokunmak beni çok etkiledi. Aklımdan "binlerce yıl önce yaşamış bir Romalı ile aynı taşlara dokunuyorum" düşüncesi geçiyordu. Sizce de çok etkileyici değil mi :) 

Müze de daha çok Yunan Mitolojisindeki Tanrılar yer alıyordu. Mesela bu mozaikte olduğu gibi.. 

Müzede, Gaziantep'in simgesi haline gelmiş "Çingene Kızı" mozaiği de sergileniyordu. Bu mozaiği görmek için sabırsızlanıyordum. Tüm mozaikleri gördükten sonra simsiyah bir odaya girdim. Çok önemli bir parçayı göreceğim, sergilendiği odanın girişinden belliydi.Her yer kapkaranlık. Sadece yolu takip ettim. Derken o karanlık odadaki tek şeyi, Çingene Kızı' nı gördüm. Göz göze geldik. O an gözleriyle beni izlediğini düşündüm.Canlı gibi, ruhu vardı sanki. Bu duyguyu verebilmesi için özel bir şekilde tasarlandığını sonradan öğrendim. 


Çingene Kızı, Mona Lisa ile aynı şekilde tasarlanmış. Nereye giderseniz sizi izliyormuş gibi. Arka fonda da mistik bir müzik çalıyordu. Kısacası bir şehrin simgesi olabilecek kadar etkileyici bir mozaikti ve çok güzel sergilemişlerdi.






Zeugma Müzesinin ardından Antep kalesine çıktım. Sonra da kalenin dibindeki bakırcılar çarşısını gezdim. Her yerden bakır işleyen ustaların sesleri geliyordu. Tık tık tık.. Öyle ahenkli çalışıyorlardı ki onları dinlerken yüzümde gülümseme eksik olmadı.Bu ustamız da dükkanın önünde bakır işliyordu. Ne güzel görünüyor değil mi :) 


Bu çarşıdan hediyelik bakır eşyalar alabilirsiniz. Fiyatlar, beklediğimden ucuzdu ve o kadar çeşit vardı ki neyi alacağıma karar veremedim.











Bir de "yemeni" denilen yandaki resimde gördüğünüz bir ayakkabı vardı. Antep'e özgüymüş.Daha önce bir kaç mağazada rastlamıştım ama Antep'e özgü olduğunu bilmiyordum. Giyerim dersiniz bu ayakkabıları da tercih edebilirsiniz. Çok otantik ve hoş görünüyorlardı.Rahatlığını bilemeyeceğim ama :)










                                          
Gezdim, gördüm derken karnım acıktı haliyle :)  Size yediğim enfes yemeği anlatmadan geçersem içimde kalacak o yüzden hemen anlatıyorum. "İmam Çağdaş" adında tarihi bir lokanta vardı. Hemen hemen herkes biliyor zaten. Sorduğunuz  zaman rahatlıkla tarif ediyorlar. Yani bulmakta sıkıntı yaşamazsınız. İşte bu harika mekana olabildiğince aç olarak gittim. Meşhur yemeklerinin ne olduğunu daha önce öğrendiğim için Ali Nazik Kebabı sipariş ettim. Bakır kapta gelen o muhteşem yemeği o kadar hızlı yedim ki bir ara mideme oturdu sandım :D Yemekten sonraki ilk yorumum "Bu kebapsa biz bunca yıldır ne yemişiz" di. Tek kelimeyle bayıldım. 

Antep'e gelmişken baklava yememek olmaz değil mi? Tabi ki onu da yedim. Yemelere doyamadım da o gün :D 
Size tavsiyem de yemeniz sayın okur. Lütfen giderseniz İmam Çağdaş'ta Ali Nazik ve baklava yiyiniz. Yerken beni anarsınız. "Bilirsin demişti bak güzelmiş" filan diye de aranızda konuşursunuz belki :))






Şimdilik bu kadar. Ben bir yazıda anlatabileceğimi düşünmüştüm. Olmadı maalesef. Antep gezimin kalan bölümünü diğer yazımda devam edeyim. Sizinde gözleriniz yorulmuştur değil mi efendim. O sebeple şimdilik elvedaa  :)  

7 yorum:

  1. Oralar sıcak değil miydi. 17 km nasıl yürüdün, helal olsun valla :) Ama çok güzel gezmişsin iyi de yemişsin. Afiyet olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gittiğim günlerde serindi. Ramazan öncesiydi de :) teşekkür ederim.

      Sil
  2. Bende 17 km yürümene takıldım.. Helal olsun vallahi :) Antep'e olan merakım Yabancı Damat dizisine dayanıyor, yolumun düşmesini istediğim bir şehir. Sende çok güzel anlatmışsın devamını bekliyorum mutlaka :)
    Emeğine sağlık^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yürümeye başlayınca duramıyorum galiba :D Güzel yorumun içinde teşekkürler :)

      Sil
  3. Antep benim de gezmek görmek istediğim şehirlerden biri , görseller harika emeğine sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka gitmelisin harika bir şehir. Yorumun da ulaşmış teşekkürlerr :))

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...