26 Ekim 2015 Pazartesi

Sevilesidir Radyolar...

        Yalnız yemek yemekten pek hoşlanmam ben. Tek başıma koca şehri dolaşırım da yemek faslına gelince, keşke karşılıklı yemek yiyebileceğim biri olsa diye geçer içimden. Evde tek başıma yiyeceksem illa televizyon açık olur ki maksat ses olsun. Radyoyu da böyle keşfettim işte. Sadece televizyonun değil, radyolarında insanı yalnız hissetirmediğini anladım dinledikçe.

    Özellikle lise yıllarımda çok dinlerdim.Okula yetişmek için sabah koşuşturmalarıma, kahvaltılarıma eşlik ederdi radyo. Pal Fm'de Levent Erim sunuculuk yapardı o zamanlar. "Bana Günaydın Deme" adında bir programı vardı. O kadar eğlenirdim ki gülme sesime bizimkiler uyanmasın diye elimle ağzımı kapattığımı bilirim.

         Üniversite yıllarımda da arkadaşlarımla gece programlarını dinlerdik. Kırılırdık gülmekten. Ne güzeldi. Radyo dinlemez oldum sonraları. Niye bilmiyorum.

      Uzun aradan sonra yeniden başladım radyo dinlemeye. Hani eski dostlarımızla uzunca görüşmeyiz de, bir ara buluşunca sanki her gün dipdibeymişsiniz gibi o samimiyet devam eder ya işte o duygu. Hissettiğim tam da bu :) 

           Sözün özü radyolar susmasın, eskimeyen dostlar gibi sarsın etrafımızı. Hem eğlendirsin hem teselli etsin tıpkı bir dosttan beklendiği gibi...



 "Bu şarkı da size gelsin :)"

2 yorum:

  1. Ama akıllı telefondan radyo dinlemek hiç güzel değil bence-_- Böyle nostaljik olucak. Hiç Olmazsa beş liraya alınan cep radyosu :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın :D Böyle düğmeleri döndürüp, frekans ayarlamının da ayrı bir tadı var :))

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...