"Bizzat
gözlemlediklerimize nazaran hayal gücümüzü etkileyen tehlikeler, bizim
açımızdan daha korkutucu olanlardır.
açımızdan daha korkutucu olanlardır.
Hayal
ettiklerimiz karşımızda cisimleşen gerçeklikten çok daha kötüdür."
Bugünlerde John Verdon'un "Gözlerini
Sımsıkı Kapat" kitabını okuyorum. Bu cümleler de okuduğum
kitaptan. Yaşadığım küçük anların güzel bir açıklaması olduğunu düşünüp, bir
kaç defa okudum bu cümleleri.
Biliyoruz ki hayaller uçsuz bucaksız bir dünya.
Zihnimizde, kar yağarken güneşli bir günü yaşayabiliriz ya da hayalimizde
birini öldürüp, diriltebiliriz. Gelecek günleri düşünürken, henüz yaşamadığımız
hayatı kurup yıkarak tekrar tekrar inşa edebiliriz. Hiç bulunmadığınız bir
ülkenin fotoğraflarına bakarken sokak sokak dolaşabiliriz. Gibi gibi gibi..
Daha ne cümleler eklenir ama zaten hepimiz hayal kurabildiğimize göre biliyoruz
bu durumları.
Hayaller çok geniş bir dünya ama korkuları da
tehlikeli bulduğumuz gerçekleri de büyütüyor aynı zamanda. Belki sizde
yaşamışsınızdır. Gece yatağınızda uyumaya çalışırken camınıza vuran tıkırtılar
ve perdede oluşan gölgeler sizi dehşete düşürür. Ne kalkabilirsiniz ne
uyuyabilirsiniz. Hırsızla başlayıp korkunç sonlarla biten senaryolar kafamızda
dönüp durur. En son bir cesaret perdeyi aralayınca evin önündeki ağacın
dallarının pencereyi tıklattığını anlayıp, halinize gülersiniz. Bazen de takip
edildiğinize dair bir algı oluşur. Ne arkanıza dönebilirsiniz ne rahat
ilerleyebilirsiniz. Kafanızdan milyon tane senaryo geçer. Sonra bir aralık
arkanıza dönme cesareti bulursunuz. Bir bakarsınız tamamen yanlış anlamışsınız.
Kimse sizi takip etmiyor.
O yüzden John Verdon'ın düşünceleri bana çok
mantıklı geldi. Hayaller gerçeklikleri kabartarak korkuları arttırabilir.
Gerçekleri çarpıtıp daha ürkütücü hale getirebilir. Tabi biz buna izin
verirsek.
Gerçeklerin hayallerden daha korkunç olduğunu düşünüyorum ve sadece bunu belirtmek için gelmiştim ama yorumu yazarken, üstünde biraz düşündüm de, gerçekleri o kadar korkunç yapan hayaller olamaz mı? Çünkü "gerçekler hayallerden daha korkunçtur" derken esas aldığım gerçekler, bizzat yaşamayıp nasıl olduklarına dair kurduğum hayallere dayanıyor. Hem gerçeklerin fiziksel sınırları varken, hayal gücünün ucu bucağı yoktur... Sanırım bu konu hakkında biraz daha düşüneceğim.
YanıtlaSilşimdi sen böyle söyleyince beni de düşündürdün :))
SilKorku meselesi tamamen psikolojik bir şey.Biri bana gündüz vakti korkunç bir hikaye anlattığında gece aklıma gelir ve düşündükçe daha da korkarım.O yüzden en iyisi öyle bir şey aklına geldiğinde saçmalama,düşünürsen o kötü şeyleri kendine çekersin diyip düşünmeyi bırakıyorum.
YanıtlaSilBence de doğru yöntem düşünmemeye çalışmak. İşe yarıyorsa ne mutlu :)
YanıtlaSilBence de doğru yöntem düşünmemeye çalışmak. İşe yarıyorsa ne mutlu :)
YanıtlaSil